Masallar insanların yaşamında yaşamın zorlu gerçekliği içinde önem teşkil eden hayatlarına güzellik katan olgulardır. Kimi kahramanlar masalların kült figürleridir. Alaaddin Mavi Cini en kült olmuş olan karakterlerden bir tanesidir. Keşke diyoruz arada insanların Alaaddin’in bir mavi cini çıksa üç dilek hakkı verse bunları seçme şansına bıraksa ve biz bu dilek hakkımızı kullansak.
Benim de karşıma çıksa, ben bunları aşağıda ifade ettiğim gibi kullanırdım. Sonuçta bu benim mavi cinim ve ben belki biraz bencilce herkesin kendi cini değil mi? Siz de eminim ki kendi cininiz çıksa kendi dilek hakkınızı kendi durumunuza göre kullanırdınız.
Dilerseniz şimdi ben kendi hakkımı nasıl değerlendirdiğimi göstereyim. Keşke, keşke yapabilsem! Hayat çok güzel olurdu.
Zamanı Bir An İçin Geriye Alırdım
O ana Devrimin kalp krizi geçirip müdahale edilemediği geç kalındığı o zamanla yarışılan ana dönmek isterdim. O an benim tüm yaşamımın dengelerini, değerlerini bakış açımı değiştiren ana. Devrim’e kuzenime. Tıpkı filmlerde olduğu gibi zamanı bir adım geriye alıp, o ambulansın zamanında gelmesini ve Devrimin yaşamasını sağlardır. Bunun için vazgeçmem gerekiyor ise her şeyden vazgeçerdim. Devrim ile yıllarca görüşmemek de dahil yaşaması adına, o mucizeyi gerçekleştirmek adına üzerime düşeni yapar ve çekilirdim.Çünkü Devrim gibi insanlara toplumların gereksinimi var. Onlar bizim içimizde olan iyiliği ve güzelliği temsil ediyor. Onlar iyi ve güzel insan olarak yaşayıp bize örneklem teşkil ediyorlar. Bir bakışı ile duruşu ile çarpan etkisi olan kişiler. Çok gençti ve yapacak çok şeyi olan başarılı bir ressam ve heykeltraş idi. Sanata da kanadı kırık heykelleri ile başka bir duruş getiriyordu. Eğer yaşasa idi çok önemli sanatçılar arasına girecekti. Her ölüm erkendir ama Devrimin ölümü herkes için erken olan tek realite idi.
Şimdi heykellere bakıyoruz. Kanadı kırık heykeller var mı diye çünkü O eğer kanatları olursa heykellerin de gideceğini düşünüyordu. Her kanadı olan heykelle de Devrim belki döner diye bakıyoruz. İlk dileğim bu. Devrim gelsin. Ben cehenneme bile giderim güle oynaya. Biraz kişisel oldu belki ama Alaadinin Mavi Cini bana geldi yapacak bir şey yok.
ALS Hastalığına Çare Bulurdum
Bunu tamamladıktan sonra 2. Dilek hakkı olarak ALS hastalığına ne yapar ne eder çare bulurdum. Bilenler bilir ama bilmeyenler için söylemek gerekir ise dünyanın en iflah olmaz, en kötü hastalığıdır. Gözünüzün önünde bir insan erir gider, önce hareket kabiliyetini yitirir, sonra konuşma kabiliyetini. Adım adım bir ölümü izlerseniz. Çaresizlik kelimesi falan az kalır yanında. Yaşayan insan için de çevresinde olan insanlar içinde zorlayıcı bir süreçtir. Mangal gibi yürekli olmanız falan yetmez. Karşılıklı susmayı, mış gibi yapmayı öğrenirsiniz. Bir gün fazla rahat nefes alması için bazen tüm varınızı yoğunuzu satarsınız. Ölüm herkesin başına gelecek ama göz göre göre ölüme gitmek, tedavisinin mümkün olmadığını da bilmek son derece sinir bozucudur. Hastalık da bir gün de yaşayanlar var, yıllarca ama süreç çok zorlu. Tek bir ilacı var o da sonucu değiştirmiyor.O yüzden ben ikinci dilek hakkında bu hastalığın çaresini bulurdum. Tamam sonsuza kadar yaşamasınlar ama bu kadar acı çekmesinler, kaliteli yaşasınlar, tedavisi olsun, sevdikleri ile konuşabilsinler. Gözleri dışında bedenlerinin diğer yerleri de çalışsın. Herkes Stefhen Hawking kadar şanslı olamıyor ne yazık ki. Üstelik ilaçlar ve kaliteli bir süreç için kullanılan ürünler de çok pahalı. Eğer ALS çaresi bulunursa, benzer hastalıklara da çare bulunacaktır. Zira üst segment de olan bir hastalıl. Diğerlerinin çözümünü bulmak çok daha kolay olacaktır. Sizin de gözünüzün önünde en sevdiğiniz kişi ölseydi, ki hiç istemem bunun ne kadar özel bir istem olduğunu anlardınız. Yıllardır çaresi bulunamayan hastalıklardan. Bir adım ilerleme yapılamıyor ne yazık ki ve bu hiç adil değil.
İklim Değişikliğini Giderecek Yöntemler Bulurdum
Ben hep ben ben diyorum ama uzun yıllardır ekoloji mücadelesindeyim, hayatımın en uzun soluklu mücadelelerinden bir tanesi. Biz ne yaparsak yapalım, insanlar da doğada bildiğini okuyor. Oysa doğanın kuralı basit. Doğa kendisinden alınan her şeyi geri alır. O yüzden son dönemde yaşanan iklim değişikliği göz önüne alındığında çocuklarımıza bırakacağımız dünya konusunda çok ciddi endişelerim var. İnsanların bencilliği, hırsları egoları, küçük hesapları doğayı mahvediyor. Bu yüzden de iklim değişikliği herkesi çok ciddi etkiliyor. Acilen bir şeyler yapmak lazım. Belki çok ütopik görünebilir ama Alaadin’in Mavi Cini de çok ütopik değil mi zaten? İnsanların beyinlerine bir çip takıp çok daha analitik düşünen, çok daha sorumluluk sahibi, duygusal değil, duyarlı bir hale gelip, çocuklarımızdan ödün aldığımız bu dünyayı daha güzel bir hale getirmek için tüm deneyim ve bilgilerimi de katarak , dileğimi de değerlendirerek iklim değişikliğine kalıcı olarak dur derdim. Bugün artık kışı nerede ise yaşamaz bir hale gelmiş iken, birçok endemik bitki ortadan kalkarken bunu şimdi yapmayacak isek ne zaman yapacağız? Biz değilse kim? Aslında bunun için bir cine bile gereksinimimiz yok. Ufak çabalar yeter.Sizin dilekleriniz neler olurdu?